2018 yılından sonra, dünyanın en büyük şirketlerinin ve/veya bağlı şirketlerin blok zincir projelerine çok ciddi yatırımlar yaptığı gözlerden kaçmıyordu. Son olarak dünyanın en büyük kripto istatistik sitelerinden bir tanesi olan CryptoQuant CEO’sunun Bitcoin Ticaret Hakimiyeti ile ilgili yaptığı açıklamalarda bu işin boyutunu gözler önüne serdi.

Yapılan açıklamalara göre mevcut piyasa hakimiyetinin %76’sından fazlasının kurumsal yatırımcıların elinde olduğu yönündeydi. Bu da tek seferde piyasaya çok yüklü giriş yapmayı başaran bu yatırımcılar nedeniyle kişisel hareket eden yatırımcının çok zor durumda kalabileceğini göstermektedir.

Borsalardaki Kurumsal Hakimiyet

2015 yılından sonra pek çok büyük firmanın blok zincir projelerine yatırım yaptığını biliyoruz. Özellikle bu firmaların büyük bir kısmının kendi iş kolu ve sektörlerine yönelik çalışmaları olduğu da gözlerden kaçmıyor. Oysa ki o projeler çoğunlukla 2015 – 2018 yılları arasında sektörel sorunlara çözüm getirmek için yapılırken günümüzde daha çok ekonomik anlamda önem teşkil ediyor.

Peki ama fark nedir?

Örneğin dünyanın en büyük lojistik firmalarından biri olan MAERSK ile başlayalım. MAERSK öncelikli olarak blok zincir projelerine ilk yatırımını 2013 yılında yapmıştı. Şirket, öncelikli olarak tüm lojistik hareketi, kullanılan benzinin alındığı istasyondan, araç şoför siciline, malın cinsinden taşınma süresine kadar geniş bir alanda izlenebilir ve aksaklığı göz önüne alabilecek bir şekilde tasarlamıştı. Peki ama MAERSK bunu neden yaptı?

Şirket Kazancı – Her Anlamda İstedi

Bu sayede lojistik konusunda aksayan tüm sorunlar göz önüne alınacak ve yerinde çözülecekti. Bu da orta – uzun vadede daha net bir şekilde anlaşılabilir bir hal aldı. Bu sebeple diğer büyük şirketlerde büyük bir hızla blok zincir projelerine geçiş yapmaya başladılar.

Sonraki Süreç Paranın Dönemi Oldu

Elon Musk ve Dogecoin ilişkisinde olduğu gibi yavaş yavaş şirketler gelecek vaat eden projelere yatırım yapmaya başladılar. Öyle ki, büyük şirketlerin kripto para hareketlerini yakından takip eden pek çok sosyal medya adresi de bulunmaktadır.

Hareketler Ne Şekilde Oluyor?

Daha çok defi projeleri üzerine yoğunlaşılıyor. Bu konuda şirketlerin birbiri ile rekabetlerini de görmek mümkün oluyor. Farazi bir örnek vermek gerekirse CocaCola sektördeki A Coine yatırım yapıyorsa Pepsi Co B Coine yatırım yapıyor. Bu da yatırımcıların dengeli bir şekilde sistemde dağılmasına neden oluyor.

Bu işlemin sonucunda kişisel kripto para yatırımı yapan kişiler yavaş yavaş borsaları terk etmeye başlıyor yada sayıları gittikçe azalıyor. Fillerin tepindiği ve çimlerin ezildiği pek çok senaryo ile karşılaşıyoruz.

%74 Öngörülen Bir Rakam

Kripto para birimleri söz konusu olduğunda kurumsallaşmış yatırım tutarı %74 ile ön görülüyor. Oysa ki bunun dışında pek çok gizli oyuncunun da farklı cüzdanlarla ön plana çıktığı düşünülmektedir. Orta – uzun vadede bunun sonuçları daha çok yara almış yatırımcılar ile sonuçlanacağa benziyor.

Çünkü şirketler toplu hareket etmeyi başardıkları için, kripto para birimleri üzerinde sonuç oluşturan hareketler sergiliyorlar. Bu da kişisel yatırımcının panik yaparak çıkmasına ve daha fazla kaybetmesine neden oluyor.

Herhangi bir denetleyici mekanizmanın olmaması da bu tarz hareketleri çok olağan hale getiriyor. Şimdilik bu konuda herhangi bir işlem yapılması mümkün olmasa da ilerleyen dönemlerde pek çok yasanın bu şekilde toplu hareketi önlemeye yönelik atılacağı düşünülmektedir.

Yalnız tam gizlilik esasına göre hareket eden MONERO gibi coinler söz konusu olduğunda ne yazık ki hareket kabiliyeti bir hayli az olmaktadır. Daha da net bir şekilde açıklamak gerekirse kripto para borsalarında öncelik kesinlikle paranın hareketi ve güç dengesi üzerine olmalıdır.